|
| Küçük İskender | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
puduhepa Can
Mesaj Sayısı : 77 Yaş : 52 Yer : zamanda bir yer... Meslek : okur-yazar Kayıt tarihi : 25/01/07
| Konu: Küçük İskender 25/1/2007, 20:55 | |
| İstanbul'da doğdu. Kabataş Erkek Lisesi'ni bitirdi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde beş yıl okuduktan sonra kendi isteğiyle ayrıldı. Bir süre İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü'nde öğrenimini sürdürdü.
80'li yılların ortalarından başlayarak Adam Sanat dergisinin neredeyse her sayısında yayınlanan ve genellikle uzun şiirleriyle dikkati çeken Küçük İskender, temalarda alışılagelmişin kimi zaman tam karşıtında yer alan polemikçi, başkaldırıcı şiiriyle, sadece 80'li yılların değil, bütün modern Türk şiirinin belki de en gözü pek şairi...
Fazlaca karışık, yer yer fazlaca uzun, fazlaca çoğaltımcı şiiri, bu aksaklıklara karşın, özgün, çarpıcı başarı düzeylerine de ulaşabiliyor.
Bir Organ Nakli Gibi Sevmiştim Seni
bir organ nakli gibi sevmiştim seni; çürük gözlerine bağışlanan ellerim, yırtık dudaklarına bağışlanan şiirlerim.. darmadağın kadınların,darmadağın ettiği erkekler gibi sevmiştim seni... çok eskitilmiş bir aşkın hatırlanması, sevgilinin resmi karşısında çocuksu bir iç kanaması aslında işin açıkçası; rüzgarın fırtınaya dönüşmesi gibi hayatına yönelik bombalı bir saldırı gibi geriye çekilirken herkesi öldürmek gibi
sevmiştim seni... ruhum kan kaybederken nasıl tutarım seni şimdi deniz gibi, neticesi olmayan herhangi bir sebep gibi ortalık yerde durup dururken sevmiştim seni... atlara kalırsa çoktan kaybettik savaşı, mızraklar kırıldı,kalkanlar delindi,ganimetler paylaşıldı. kasaba meydanında birbirini dövmekten yorulan iki kovboy gibi, bir tabancanın namlusuyla tetiğiyle, kendisinden farklı, kendisinden ayrı, bir silahın şarjöründe tanışan iki soğuk mermi gibi, aynı bedene sıkılan iki el kurşun gibi, katille kurban arasında o birkaç saniyelik telaşla sevmiştim seni... | |
| | | puduhepa Can
Mesaj Sayısı : 77 Yaş : 52 Yer : zamanda bir yer... Meslek : okur-yazar Kayıt tarihi : 25/01/07
| Konu: Geri: Küçük İskender 25/1/2007, 20:55 | |
| "çocukluğumdan söz etmek isterim sana, eğer sıkılmazsan.bir gün otururuz evde, ben sana hayatımı anlatırım dakika dakika.kaç yaşımdaysam o kadar yıl sürer konuşmam.çay pişiririz.çaydanlığa su yerine votka koyarız sen dilersen.sonra da sen anlatırsın: sevdiğim filmleri, sevdiğin parçaları, sevdiğin canlıları, sevdiğin...hep sevdiğin şeylerden konu açarsın.ben sıkılmam.ben seninle sıkılmamayı seni ararken öğrendim.seni hayal ederken keşfettim sıkılmamanın azametini.bir insan bir insanı sıkamaz.bir insan canı isterse sıkılır hacimler açarım sana içimde dolman için, oraya akman için, hacimler açarsın bana:çağlayarak gelirim.endişelenmen gereksiz,
bir nedeni yok yalnızca öptüm...." | |
| | | puduhepa Can
Mesaj Sayısı : 77 Yaş : 52 Yer : zamanda bir yer... Meslek : okur-yazar Kayıt tarihi : 25/01/07
| Konu: Geri: Küçük İskender 25/1/2007, 20:56 | |
| "sevmek benim için dinsel, cinsel, tinsel,düşünsel, metafizik veya astronomik bir onem taşımıyor; ahlak anlayışım varolana yönelmem ve onun anlamlı sorumluluğunu,payıma düştüğünce, yuklenmem konusunda adeta zorladı beni. galiba 'kim' oluşum da ... şu mizahi dengede: sevgiyi once kendi içinde bul, sonra sev; önce insan ol sonra yaşa! tek sıcak kalan kaygım sevmek-sevdirmek, yaşamak-yaşatmak kaygısı..." | |
| | | puduhepa Can
Mesaj Sayısı : 77 Yaş : 52 Yer : zamanda bir yer... Meslek : okur-yazar Kayıt tarihi : 25/01/07
| Konu: Geri: Küçük İskender 27/1/2007, 17:22 | |
| De Gülüm
de gülüm!de ki: ela bir günde geleceğim İstanbul darmadağın olacak, saçlarım darmadağın.hepsi, darmadağın! üzülme gülüm!toparlanacağız, birlikte, ayağa da kalkacağız, yürüyeceğiz de gülüm hem de çelikten toprağını dele dele hayatın!
de gülüm!de ki: bitmiştir umut, bitmiştir sevgi, bitmiştir güven! güven bana gülüm! sana bitmemişliği öğretecek, tattıracaktır hasretten - hakikatten- ten değiştiren yüzüm!
göreceksin gülüm!bekle! hırslarımız, acılarımız gitgide ihanetlere hainlere, ezilmelere alışacak... göreceksin – sevinçten ağlayacaksın gülüm - ki işte o vakit bana – doğrudur! - şair olmak, seni sevmek pek çok yakışacak!
bak! şiirler var, mektuplar var, çocuklar var sokaklar var, kediler! inan bana gülüm, ölüm yok bir tek! ölüm yok bize! ölüm inananlar için sessizce kara kaplı kitaplardan çıkartılacak... göreceksin gülüm! bekle, göreceksin! artık hiçbir insan, hiçbir kavga ve hiçbirimiz bu dünyada, yapayalnız, umarsız kalmayacak | |
| | | Siyah Marti Yenı Uye
Mesaj Sayısı : 20 Yaş : 42 Meslek : yazar-çizer Kayıt tarihi : 30/01/07
| Konu: Geri: Küçük İskender 1/2/2007, 13:03 | |
| Hayatımda, duygularımda ve yazılarımda her an büyük bir yeri olan üstadın hayatımın yönünü değiştiren şiiri...
bir martıyı ağlattın işte bir çocuk garanti intihar eder artık kütür kütür küfrediyor gece imanıma bir yaprak kırılıp suya düşüyor su yaralanıyor su kanıyor şelale!
ah nasıl titredim tensiz bir piyanist büküldü sanki kesişen ayrışık doğrular gibi çarpışıverdim yüzünle. Yüzün öyle düzgün suna bir elyazısı yüzün yüzüme aksedince yüzün ayna alnımda yüzün uzun hüzünlü bir alınyazısı!
bitmemiş bir ömrün yalanısın sen: kabuslarımın tabiri çocukluğumun arta kalanısın! öldüreceğim kendimi dudaklarınla dudakların etle, şehvetle seferber sen! bana inen son kutsal kitap son fakir yatır son aciz peygamber!
bir martıyı ağlattın işte bir çocuk garanti intihar eder artık...
K. İskender... | |
| | | efekaya Yenı Uye
Mesaj Sayısı : 23 Yaş : 46 Kayıt tarihi : 26/01/07
| Konu: Geri: Küçük İskender 6/2/2007, 10:35 | |
| Son Sen şiddetle ihtiyacım var beni öpmene dudakların dudaklarımı hacize gelsin dokun! dokun! dokun etime, etimle süslensin ardıç gözlerin akşam olup da delikanlılar siyah giydiler mi (dışavurumcu zifir ve seni seviyorum) turuncu soyundu mu bir şelale çalarım en yakın vitrin camını kırıp ceplerimde bahar şiirleri ve ilkokul öğretmenleri en güzel sesleri çizip anahtarımın kenarıyla ağlarım! ağlarım ulan sana ne, sen soyun - mumları söndür - yatağına uzan! süte aşkı üfle! bıyıklarımı kestim, kravatımı taktım, suyumu içtim gittim gidiyorum sevda kafiyeleri arasındaki kıvamlı stoplazmik uzantılar değil miydi saçlarını kızartıp da seni gövdeni boşaltıp çekip uzaklaşmaya mecbur eden çekiç uğultusu ve kıl buketleri - ki benim şahmerdanım senin çocuk karanlığında yaşlı bir alice'di ve harikalar diyarında iskambil adamlara poker borcum, sen, nasıl, fakat yağmur kadardın, kan emdi mesut yaşayan meşhur yalnızlar ve meddah kronolojiler. Ağzında kanarya lekesi. muradım yanıyor. Sen oyna hayatımı ey Robert De Niro. Sen söyle şarkımı ey hüzün: Newyork! Newyork! Küçük İskender | |
| | | | Küçük İskender | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |