Birazcık geçmişe zaman yolculuğu yaparak, kapitalizmin tarım sektörünü nasıl ele geçirdiğine bakalım.
Bizlerin de en iyi bildiği aktörlerden IMF'nin nasıl çalıştığını bilirsiniz. Kredi verdiği ülkenin ekonomisini temsil ettiği çok uluslu şirketlerin keyfine göre yönlendirir.
Diyelim ki IMF, bir ülkeye kredi verdi ve onun artık eski ürettiği tahıl üretiminden vazgeçmesini, artık domates yetiştirmesinin ülke ekonomisine daha yararlı olacağı düşüncesini o ülkenin siyasilerini de satın alarak hayata geçirdi.
O ülke de kendisine pekala yeten tarım üretiminden vazgeçti ve domates ekmeye başladı.
Durun..durun..o kadar da kolay değil bu iş.
Önce barajlar yapılması lazım, sulama için. Bunun için de borç almanız gerekecek.
Zamanla ödediğiniz borç katlana katlana büyüyecek. Ödeme zamanı geldiğinde de ülkenin gayri safi milli hasılasının üstüne dahi geçecek.
Sonuç olarak o ülkenin halkı, geçen süreçte daha da yoksullaşacak.
Elbette bu süreç içerisinde domates yetiştiriciliğinde kullanılacak kimyasal gübrelerin emperyalist çok uluslu şirketlerden de alınmasının zorunlu olduğunu da atlamayalım.