ANKARA-İSTANBUL - Türk Ceza Yasası’nın, “Türklüğü aşağılamak” suçunu düzenleyen 301’inci maddesinin değiştirilmesi konusunda biraraya gelen sivil toplum kuruluşlarından 9’u, ortak bir metin üzerinde uzlaştı. Hazırlanan metinde, muğlak olarak nitelenen, “Türklüğü alenen aşağılamak” ifadesi, unsurları daha net olan “Türklüğü tahkir ve tezyif” olarak değiştiriliyor. Ancak, DİSK ve Türk Tabipler Birliği, değişiklik önerisinin sorunu çözmeyeceği görüşünde.
Aralarında TİSK, Kamu Sen, MÜSİAD, İKV, Türk-İş ve Hak İş’in de bulunduğu sivil toplum örgütleri hazırladığı öneri metninde, 301’inci madde şu şekilde düzenleniyor:
“Türklüğü, Türkiye Cumhuriyeti’ni, TBMM’yi, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini, devletin yargı organlarını, askeri ve emniyet teşkilatını alenen tahkir ve tezyif eden, 6 aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç teşkil etmez.”
Değişiklik önerisinde, mevcut yasadaki, “Türklüğü alenen aşağılamak” ifadesi, “Türklüğü tahkir ve tezyif” olarak düzenleniyor.
Üzerinde uzlaşılan metin, başından beri çalışmanın içinde yer alan DİSK ve Türk Tabipler Birliği’ni tatmin etmedi.
Her iki örgüt temsilcisi de çalışmadan çekildi.
BU MAKYAJDIRDİSK Başkanı Süleyman Çelebi, Türklük kelimesinin etnik kimlikle ilgili olduğunu belirterek ” Oysa Türk milleti anayasının 66. maddesi çerçevesinde bir tanımla düzenlemeye girsin diye bir ısrarımız var. Onların da halen Türklük konusunun eski haliyle devam etmesine ilişkin bir duruşları var” dedi.
Çelebi NTVMSNBC’ye yaptığı açıklamada 301. madde ile ilgili olarak ortak bir metin oluşturulması, ve ‘Türklüğü alenen aşağılamak’ ifadesinin, ‘Türklüğü tahkir ve tezyif’ olarak düzenlenmesi konusunda sağlanan mutabakata kendilerinin rıza göstermediğini, bu değişikliğin Türkiye’ye çalkalayan tartışmaları sonlandırmak yerine yeni bir makyaj olduğunu söyledi.
DİSK olarak yasanın tamamen kaldırılmasından yana olduklarını belirten Çelebi, 301. maddenin ihlali halinde verilecek cezanın hafifletilmesinin temeldeki sorunları çözme yolunda yapıcı bir adım olmadığını vurguladı. Çelebi Türkiye’de özellikle Hrant Dink cinayeti sonrasında kendini iyice belli edelen aşırı milliyetçilik ve linç kültürü kavramlarını körükleyen maddenin içerdiği muğlak tanımlarla ne adalete hizmet ettiğini, ne de toplumdaki ırkçı gerginlikleri sonlandırdığını söyledi
Çelebi, hükümetin yaklaşam seçimler sebebiyle risk almaktan çekindiğini ve ‘topu taca attığını’vurguladı.
CİDDİ DEĞİŞİKLİĞE İHTİYAÇ VAR Türk Tabibler Birliği Başkanı Prof. Dr. Gencay Gürsoy ise ciddi bir değişikliğe ihtiyaç bulunduğunu belirterek “Türkiye’de değişen ortam öyle bir noktaya geldi ki, 301’le ilgili dava açmak bile, bir kişinin bu yaratılan aşırı milliyetçi, mukaddesatçı ortamda infazına bile yol açabilecek bir gerilime sebep oluyor. Dolayısıyla maddenin uygulama örnekleri ve içeriğindeki çok ciddi sorunlar çok ciddi bir değişikliğe gerekli olduğunu gösteriyor” dedi.
BAKAN ŞENER: HÜKÜMETE ÖNERİ GELMEDİDevlet Bakanı Abdüllatif Şener, Bakanlar Kurulu’nun ardından yaptığı açıklamada, 301. madde için sivil toplum kuruluşlarından hükümete herhangi bir öneri gelmediğini söyledi.
“301. maddede değişikliğe gerek var mı?” sorusu konusunda tartışmaların devam ettiğini belirten Şener, “Önerilerin çağdaş standartlara uygun olması gerekiyor. Algılamaların ve bakışın siyasiler, basın ve yargı kurumları olarak iyi oluşturulması kanaatindeyim” dedi.
301. maddenin mevcut şekliyle bazı AB ülkelerindeki ceza yasalarında da mevcut olduğunu ifade eden Şener, “Atılması gereken adımlar varsa atabiliriz” diye konuştu.
http://www.ntvmsnbc.com/news/399083.asp