|
| ÖMER HAYYAM RUBAİLERİ | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
ZOZANB Kıdemli Uye
Mesaj Sayısı : 234 Yaş : 114 Yer : BAZAN ORDAN BAZAN BURADAN Meslek : BEKLEMEK Kisiel Rutbe : DÜNYA HEP ALEVİLERLE GÜZEL Kayıt tarihi : 25/01/07
| Konu: ÖMER HAYYAM RUBAİLERİ 25/1/2007, 11:58 | |
| Yaşamak elindeyken bugüne bugün, Ne diye bırakır, yarını düşünürsün? Geçmiş, gelecek, kuru sevda bütün bunlar, Kadrini bilmeye bak avucundaki ömrün.
| |
| | | Yağız Forum Bilgini
Mesaj Sayısı : 419 Yaş : 64 Yer : Yedi tepenin dibinden Meslek : ÇEVRECİ İŞÇİ Kayıt tarihi : 25/01/07
| Konu: Geri: ÖMER HAYYAM RUBAİLERİ 25/1/2007, 17:24 | |
| ÖMER HAYYAM
Ömer İbn İbrahim El Hayyam,
1040 yılında Nişapur’da doğdu. Babası bir çadırcı olduğu ve o dönemlerde zanaatkarlığa çok önem verildiği için, o da bir takma ad almak zorunda kalınca Hayyam adını almış.
Ömer Hayyam çok iyi bir eğitim görmüş. Kuran, Hadis, Felsefe, Matematik, Astronomi, Yunan Felsefesi..
Bu özellikleri sayesinde uzunca bir süre devrin veziri olan Nizamülmülk’ün sağladığı olanaklar ile matematik ve astronomi çalışmalarına kendisini verdi.
Toplam 170 rübai yazmıştır ya da elimize o kadarı ulaşmıştır. Rübailerinde insana verdiği önem görülür.
Bilim adamlığının yanı sıra İran Edebiyatında önemli bir yer tutar.
Ömer Hayyam 85 yaşında, Nişapur’da öldü. | |
| | | Yağız Forum Bilgini
Mesaj Sayısı : 419 Yaş : 64 Yer : Yedi tepenin dibinden Meslek : ÇEVRECİ İŞÇİ Kayıt tarihi : 25/01/07
| Konu: Geri: ÖMER HAYYAM RUBAİLERİ 25/1/2007, 17:24 | |
| A.Kadir çevirileri ile …
2 Bir güzeli sevelim dedik, hani para? İçelim, basalım narayı dedik, hani şarap? Taş çatlasa çıkamazsın yoldan Kaldı bir tek çare: namaza dayan!
3 Ramazan geçti, dedim oh, tamam. Hiç durma, yumul şaraba, Gir ateşin içine, kıpkırmızı yan Artık ne namaz var sana, ne oruç var, Kurtuldun iki yulardan da hımbıl softa | |
| | | Yağız Forum Bilgini
Mesaj Sayısı : 419 Yaş : 64 Yer : Yedi tepenin dibinden Meslek : ÇEVRECİ İŞÇİ Kayıt tarihi : 25/01/07
| Konu: Geri: ÖMER HAYYAM RUBAİLERİ 25/1/2007, 17:24 | |
| Çek şarabı, hadi durma, bugünler sayılı. Sonrası ne, toprak altında uyu babam uyu. Orda ne arkadaş, ne dost var ne da karı. Bir çiçek soldu mu, tamam, hapı yuttu.
5 İster Müslüman olsun, ister Gavur bana ne Sımsıcak olsun yürek dediğin Bizim deftere adın hele bir yazılsın O zaman cennette vız gelecek sana Göreceksin cehennem de..
Çeviriler: A. Kadir | |
| | | Yağız Forum Bilgini
Mesaj Sayısı : 419 Yaş : 64 Yer : Yedi tepenin dibinden Meslek : ÇEVRECİ İŞÇİ Kayıt tarihi : 25/01/07
| Konu: Geri: ÖMER HAYYAM RUBAİLERİ 25/1/2007, 17:25 | |
| Dünyada akla değer veren yok madem, Aklı az olanın parası çok madem, Getir şu şarabı, alın aklımızı: Belki böyle beğenir bizi el alem!
Sevgiyle yoğrulmamışsa yüreğin Tekkede , manastırda eremezsin Bir kez gerçekten sevdin mi dünyada Cennetin cehennemin üstündesin | |
| | | Yağız Forum Bilgini
Mesaj Sayısı : 419 Yaş : 64 Yer : Yedi tepenin dibinden Meslek : ÇEVRECİ İŞÇİ Kayıt tarihi : 25/01/07
| Konu: Geri: ÖMER HAYYAM RUBAİLERİ 25/1/2007, 17:26 | |
| Damlar üstüne kement mi attı sor güneşe Şarap bastı gün Padişahı boş kadehlere Akıllım uyan da iç müezzinler her sabah Der gibi "içiniz" diye evrene seslenmede.
Tut ki ben direnen bir kulum rızan nerde Hem say ki karanlıkta gönül, ışıman nerde? Kullara şu cennet karşıysa olabilir bu; Başka bir ticaret; hani lütfun, koruman nerde? | |
| | | Yağız Forum Bilgini
Mesaj Sayısı : 419 Yaş : 64 Yer : Yedi tepenin dibinden Meslek : ÇEVRECİ İŞÇİ Kayıt tarihi : 25/01/07
| Konu: Geri: ÖMER HAYYAM RUBAİLERİ 25/1/2007, 17:26 | |
| Sevgili biz seninle pergel gibiyiz İki başımız var, tek bir bedenimiz Ne kadar dönersem döneyim çevrende Er geç başbaşa verecek değil miyiz?
Cennet var derler bize öte dünyada da Sevgili var huri var üzüm sarkar ağıza Öyleyse peşinen uygulasak şimdi bunları; Tıpkı buymuş sonumuz aynen bizim ahbaplarla | |
| | | Ali_Yolcusu Guvenilır Üye
Mesaj Sayısı : 128 Yaş : 36 Yer : Hatay Meslek : Öğrenci Kayıt tarihi : 25/01/07
| Konu: Geri: ÖMER HAYYAM RUBAİLERİ 25/1/2007, 17:34 | |
| İçin temiz olmadıktan sonra Hacı hoca olmuşsun, kaç para! Hırka,tespih,post,seccade güzel; Ama Tanrı kanar mı bunlara?
Gönlün temiz mi hocam , kanıtın var mı? Gösterişten başka bir anıtın var mı Hırkan,seccaden tamam, yarın sorunca; Tanrı 'ya vermek için yanıtın var mı?
Camiye gittim, ama Allah bilir niye Ne namaz kılmaya,ne dua etmeye Eskiden bir kilim aşırmıştım camiden O eskidi gittim yenisini yürütmeye. | |
| | | Ali_Yolcusu Guvenilır Üye
Mesaj Sayısı : 128 Yaş : 36 Yer : Hatay Meslek : Öğrenci Kayıt tarihi : 25/01/07
| Konu: Geri: ÖMER HAYYAM RUBAİLERİ 25/1/2007, 17:35 | |
| sen içmezsin içenleri kınama bari sen içersin insan kanı ben içerim üzüm kanı içmem diye övünürsün ama yediğin haltlar yanında şarap nedirki.
Dedim ben artık bu kızıl şarabı içmem; Üzümün kanıymış bu, ben kan dökmek istemem. Gün görmüş aklım şaşırdı: Sahi mi, dedi; Yok canım dedim; şaka, ben nasıl içmem! | |
| | | Ali_Yolcusu Guvenilır Üye
Mesaj Sayısı : 128 Yaş : 36 Yer : Hatay Meslek : Öğrenci Kayıt tarihi : 25/01/07
| Konu: Geri: ÖMER HAYYAM RUBAİLERİ 25/1/2007, 17:35 | |
| Şarap mimarıdır yıkık gönüllerin Süzülmüş, tertemiz canı üzümlerin. Neden şer demişler bu hayırlı suya? Siz bana bu şerden üç dört tane verin.
Şarap testimi kırdın Tanrım Zevk yolumu tıkadın Tanrım Nar rengi şarabımı yere çaldın Tövbeler olsun yoksa sarhoş musun Tanrım? | |
| | | ZOZANB Kıdemli Uye
Mesaj Sayısı : 234 Yaş : 114 Yer : BAZAN ORDAN BAZAN BURADAN Meslek : BEKLEMEK Kisiel Rutbe : DÜNYA HEP ALEVİLERLE GÜZEL Kayıt tarihi : 25/01/07
| Konu: Geri: ÖMER HAYYAM RUBAİLERİ 3/2/2007, 11:33 | |
| Dünya dediğin bir bakışımızdır bizim; Ceyhun nehri kanlı göz yaşımızdır bizim; Cehennem, boşuna dert çektiğimiz günler, Cennetse gün ettiğimiz günlerdir bizim | |
| | | sunam Guvenilır Üye
Mesaj Sayısı : 162 Yaş : 52 Meslek : işsizlik Kayıt tarihi : 25/01/07
| Konu: Geri: ÖMER HAYYAM RUBAİLERİ 4/2/2007, 11:52 | |
|
Bir yürek ki yanmaz yürek denir mi ona
Sevmek haram yüreğinde ateş olmayana
Bir günü sevgisiz geçirdinse yazık
En boş geçen günün o gündür inan bana
Dedim: artık bilgiden yana eksiğim yok; Şu dünyanın sırrına ermişim az çok. Derken aklım geldi başıma, bir de baktım: Ömrüm gelip geçmiş, hiç bir şey bildiğim yok.
Gençlik bir kitaptı, okuduk bitti; Canım bahar geçti çoktan, kış şimdi. Hani sevincin, o cıvıl cıvıl kuş? Nasıl, ne zaman geldi, nasıl gitti ?
Dostunu erkekçe seven kişi Pervane gibi özler ateşi: Sevip de yanmaktan kaçanların Masal anlatmaktır bütün işi.
Yazık, gönül derdine derman bulamadı Canım dudağıma geldi canan gelmedi Dünyadan habersiz sona ermekte ömrüm O aşk efsanesi hala sona ermedi.
Okunu attı mı ölüm, siperler boşuna; O şatafatlar, altınlar, gümüşler boşuna; Gördük bütün insan işlerinin iç yüzünü: Tek güzel şey iyilik, başka düşler boşuna.
Kim demiş haram nedir bilmez Hayyam? Ben haramı helali karıştırmam: Seninle içilen şarap helaldir, Sensiz içtiğim su bile haram.
Bugün benim gibi sevdalı var mı ?
Bugün benim gibi deli ? Yerlere serilmiş yüreği kan içinde. Ben değilsem kim şu adam ? Bir zamanlar vardım , ben bendim. Bu gün var olan neyin nesi ?
Geldimse bu dünyaya ne bulmuş dünya ? Gitsem de eğer kıymeti eksilmez ya ! Bir kimse çıkıp da anlatıp söylemedi Gelmekte ve gitmekteki hikmet ne ola ?
Dal goncayı bir sabah açılmış buldu , Gül melteme bir masal deyip savruldu Dünyada vefasızlığa bak; on günde Bir gül yetişip, açıp, solup kayboldu.
Tenden çıka görsün hele bir kez canımız, Tuğlayla kapar üstümüzü, dostlarımız . Bir başkasının kabrini örtsün diyerek Bir günde bizim, tuğla olur toprağımız.
Geçmiş günü beyhude yere yad etme Bir gelmemiş an için de feryat etme Geçmiş gelecek masal bunlar hep Eğlenmene bak ömrünü berbat etme.
Sen acırken bana, hiç bir günahımdan korkmam Benle oldukça; yokuş, engebe, yoldan korkmam Beni ak yüzle diriltirsin. a Tanrım, bilirim; Defterim dolsa da suçlarla, siyahtan korkmam.
Neyi tutsam para etmez ; ayılmaz değilim ki! Yaşamın en sonu hiçtir ; yıkılmaz değilim ki! Bin pırıltıyla tutuşsam da, yansam da sönüş var ; Say, kadehtim Cem elinde ;kırılmaz değilim ki!
Dünyada ne var, kendine dert eyleyecek Bir gün gelecek ki can bedenden gidecek Zümrüt çayır üstünde, sefa sür iki gün ... Zira senin üstünde de otlar bitecek .
Niceleri geldi, neler istediler, Sonunda dünyayı bırakıp gittiler. Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler !
Bir rahat yer bulabilseydik a dostlar, ne olur? Başka bir yön tutabilseydi bu yollar, ne olur? Ne olur, toprağın altından asırlar sonra Yeniden bitse idik, ot gibi tekrar ne olur?
Bıktım bu gönülden, bıktım usandım. Feryat ederim, candan yaralandım, Ben olmamışım, yahut da varım, bir ! Bilmem ki neden dünyaya atıldım?
Sarhoş ve sevenler yanacakmış, hadi boş ver ; Sanmam ki bu söz doğru,bırak söylesin eller Sarhoşları, aşıkları Tanrım yakacaksa, Cennet için avcum kadar ayrılmalı bir yer
Ben, gönlü temiz insana kurban olayım Gezsin başım üstünde benim, hoş tutayım Ham insanı al karşına, söylet azıcık, Dön, sonra cehennem ne imiş, gel sorayım
Bir elde kadeh, bir elde Kur'an, Bir helaldir işimiz, bir haram, Şu yarım yamalak dünyada, Ne tam kafiriz, ne tam müslüman.
Taze, yakut dudağın nerde, hani? Cana candır şarabın nerde, hani? İçki, İslamda haram...İçmene bak; Müslüman bul, bakalım nerde, hani?
Nem var, ya da nem yok diye, niçin üzgün, Ömrün ne zaman mutlanacak? Boş bu düşün! Sağlıkla bugün çektiğimiz soluğu, Yarın geri vermek olağan şey mi, düşün.
Dolmakta ömrümüz evlat, içelim ! Kılmaz ölüm bize imdat, içelim ! Bir gün büker belimiz , kahpe felek, Vermez su içmeye fırsat, içelim.
Bir bilim kalmadı evrende, benim bilmediğim. Sana değgin nice bin sırrı çözüp silkeledim. Yaşadım yetmişi aşkın yılı, en sonra gelip, Daha hiç bir şeyi öğrenmemişim; öğrendim.
İnsan bastığı toprağı hor görmemeli: Kim bilir hangi güzeldir, hangi sevgili. duvara koyduğun kerpiç yok mu, kerpiç? Ya bir Sah kafasıdır, ya bir vezir eli!
İçin temiz olmadıktan sonra Hacı hoca olmuşsun, kaç para! Hırka, tespih, post, seccade güzel; Ama Tanrı kanar mı bunlara?
Bilgenin yüreğinde her dilek, Anka kuşu gibi gizli gerek. Damla nasıl inci olur denizde: Sedefler içinde gizlenerek.
Ovada her kızıl lalenin teni Bir padişahın kanıyla beslendi. Yerden biten su mor menekşe yok mu? Bir güzelin yanağındaki bendi.
Hak er geç cimrilerin hakkından gelir; Cehennem ateşleri onlar içindir. Ne der, dili inciler saçan Muhammed: Cömert gavur, cimri Müslümandan yeğdir.
Mal mülk düşkünleri rahat yüzü görmezler, Bin bir derde düşer, canlarından bezerler. Öyleyken, ne tuhaftır, yine de övünür, Onlar gibi olmayana adam demezler.
[color:1406=#666666:1406]
[color:1406=#666666:1406]Felek ne cömert ne aşağılık insanlara! Han hamam, dolap değirmen, hep onlara. Kendini satmayan adama ekmek yok: Sen gel de yuh çekme böylesi dünyaya! | |
| | | | ÖMER HAYYAM RUBAİLERİ | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |