geyikleri vurulan rüyam
annemin eteğine ilişir bir yıldız
güneş, babamın pazusunda doğar
konuşamadığım dilde anlatırım herşeyi
koklamam mesela bir çingece çiçeğini
ya da öpmem bir dilenci elini
çünkü adın zamandır senin
çünkü kar tutmaz yüzünü
Ve geceleri gezinen sırların peşinden giderim
çünkü onların ayakkabıları kuşkulu bir numaradır
duvarımda
yeşil battaniyemin üstünde
göğüslerinden nehir akıtan kızlar
uzun sakallı geyikler de vardır
bir sır ayakkabısını kaybedince
tüm geyikler ağlamaya başlar
annemin eteğinden yıldız kayar
babamın pazusunda güneş batar
konuşmaya başlarım
burnum bir çingece çiçeğinde
dudaklarım dilenci elinde
çünkü adını unutmuştur zaman
çünkü kar tutmuştur yüzünü
ve geceleri yolumu kaybederim
çünkü sırların ayaklari yalındır artık
yutkunduğun yerlerden geçerim
geyiklerin büyüyen gözleri vardır
gözlerinde yıldızını kaybetmiş anneler
gözlerinde güneşini yitirmiş babalar
gözlerinde kokusuz çingece çiçekleri
kurumuş dilenci elleri
gözlerinde
olgunlaşmadan düşen koruk parçaları
gözlerinde yanan ağaçlar
toprağa karışmış adamlar
ve ateş yeşil bir rüyadır
gözlerinde yakılan
sonra ben uyandığımda
annemin eteğine ilişir bir yıldız
güneş, babamın pazusunda doğar
konuşamadığım dilde anlatırım herşeyi
koklamam mesela bir çingece çiçeğini
ya da öpmem bir dilenci elini
çünkü adın zamandır senin
çünkü kar tutmaz yüzünü
Ve geceleri gezinen sırların peşinden giderim
çünkü onların ayakkabıları kuşkulu bir numaradır
sonra ben uyandığımda
gözlerimden koruklar dökülür
çünkü gördüğüm yeşil bir rüyadır
geyikleri vurulan